22 Aralık 2016 Perşembe

upuzun bi aradan sonra..

ne kadar zaman geçti yazmayalı. düğün arifesi hiçbir şeye fırsatım olmadı ki aklımı toparlayıp iki satır yazı yazabileyim. sonra çok fırsatım oldu ama yine yazamadım hayal kırıklıklarımla yüzleşmeye yüreğim elvermedi. evet geçmişe dönüp baktığımda ve hala bugünümde elimde tek kalan şey hayal kırıklığı. 
düşünmeyerek, düşlemeyerek yaşıyorum şu aralar çünkü derin yaralarım var. eğer yüzeysel yaşarsam günü günde bırakarak incecik bi sızı halinde varlığıyla idare edebiliyorum. nefesi bile yarım alıyorum değmesin yarama acımasın daha fazla. bi yara için en kötü şeyi yapıyorum aslında üstünü kapatıyorum. hiçbir iyileştirme çabası içine girmeden onu sadece kapatıyorum. her düş kıpırtısında oluk oluk kanarken onu tekrar kapatıyorum. kapattıkça derine daha derine iniyor.
  
artık kendime yaptığım kötülüğe son vererek sargılarımı açmaya başladım. bahanelerin ardına saklanmak yok. yeni yıla yepyeni düşlerle ve geçmişi kanayan bi yara değil iz olarak bırakarak girmeyi düşlüyorum ;) ilk adımı attım bile görüşmek dileğiyle... :) 

29 Temmuz 2016 Cuma

Bindallı seçimim

Benim için hala kına gecesi kırmızıdan ibaret her ne kadar klasik olsa da. Bindallı aramaya başlamadan evvel bordonun bana yakışacağını ve seçeneğin çok olacağını düşünüyordum.
İlk olarak aradığım tok duran ve sadece bordodan ibaret olan bindallı yoktu. Aralarına sarı, beyaz gibi renkler karıştırılmış sevemedim. Fuşya-mor bi bindallıyı sırf ısrar ettikleri için denedim. Evet çok tatlı ama aradığım bu değil aramaya devam. 
 Bi yerde istediğim modelin 36 bedeni vardı o kadar dardı ki mankenin bile sırtı açıkta kalmıştı. Dikebileceklerini söylediler ama bayağı pahalıya denk geliyordu ve eminde olamadım, vazgeçtim.

25 Temmuz 2016 Pazartesi

- 22.07.2016 ❤︎-

22.07.2016 tüm aksiliklere rağmen biz birlikte geçirilecek bi ömre iyi günde kötü günde “EVET” dedik. ^-^

ve biz :)

23 Temmuz 2016 Cumartesi

Çok şanslı şanssızlığım iş başında.

      Şansım hepimizin de şansı olan darbesel girişimin önlenmiş olması tabiki. Darbe engellenmiş gibi olsa da benim hayatıma büyük bi darbe vurduğu kesin. Yapılacak tonla işim var, her işim geri kaldı. İzinler kaldırıldığı gibi hafta sonu çalışmaları ve gece nöbetleri başladı.   
          İlk olarak balayı tatilimizi iptal ettik. Uçak biletleri için iade talep ettik sonucu bilmiyorum. Gelinlik alışverişine gidemedik, ablam gidip Miss Defneden baktığım gelinliği onayladı. Bakalım ne zamana dikilecek. Kına için memlekete gidecektik, orda hazırlıklar yapılmıştı. Davetiye basılmıştı. Malatya havaalanı kapatılmış dolayısıyla uçuşlar iptal ki olmasa bile benim iznim yok.

20 Temmuz 2016 Çarşamba

darbeye#hayır!!!

        Düğüne az zamanımız kalmış ama hazırlıklarımızın çoğu duruyordu. Bende yengemi hem kafa dağıtmama yardımcı olsun hem de alışveriş işleri için memleketten çağırmıştım. Geldiler sağ olsunlar çok da iyi geldiler. Hemen paketlenmeyi ve kaplanmayı bekleyen çeyizlerim paketlendi. Evimize çöken rehavet yerini neşeye ve bol enerjiye bıraktı. Odun ateşinde çaylar, denize gitmeler, bol kahkaha, yürüyüşler…
Hafta sonu mobilya, gelinlik, gelin ve damat bohçası için İstanbul’a gidecektik. Daha hiç gelinlik denemediğimden yengem bi ön araştırma yapmayı önerdi ve işten izin almamla beraber İzmit’in yolları taştan diyerek çıktık yola. İlk mobilya bakmayı kararlaştırıp Mobesko’ya gittik. Alfemo’da bi modele vuruldum resmen sonraki baktıklarım hoşuma gitmedi hiç J Sonra Bellona’da bi modeli de beğendim ikisi apayrı tarz mobilya ama ikisini de çok beğendim. Kararı İstanbul’a kalsın dedik.

12 Temmuz 2016 Salı

Çeyiz Alışverişim -VI-

Küçük ama sevimli bi evimiz var artık ^-^ Pazar günü görmeye gittim kendilerini. Bina henüz bir yaşında ama azıcık hor kullanılmış. Boya badana işleri hallolunca çok daha sevimli olacak :)
Evimiz tutulunca beyaz eşyalarımızı da aldık. Arçelik’ten yana oldu tercihimiz. Birazcık buzdolabımız küçük oldu sanki ama neyse :)

sanırım buydu buzdolabımız :)

8 Temmuz 2016 Cuma

merhabalar...

Bayram geçmiş olsa da bayramınız mübarek olsun diyerek giriş yapmak istiyorum :)
O kadar stresliyim ki bu aralar gelip iki satır yazı yazamadım, kafamı toparlayamıyorum çünkü. Zaman bitti neredeyse 14 gün sonra nikahım, 42 gün sonrada düğünüm var ve hiç bir şeyimiz hazır değil. Hazır olsa bile stresli bi iş bu ya. Düşünecek o kadar şey var ki. En çok düşündüğümüz konu ev. Maalesef daha bulamadık çünkü ev yok olanlarda uçuk fiyatlı. Bu gidişle çadır açacağız :D

bu abla benim ruh ikizim :D

22 Haziran 2016 Çarşamba

Taşınıyoruz..

Evet, ev arayışımızın biri son buldu. Sahilde, şömineli (ki bu olmazsa olmazımızdı :P), maalesef birinci kat bir evi tutmuş bulunuyoruz. Şimdi taşınma telaşımız başladı. Paketleme işini yaptık. Temizlik ve yerleştirme işleri bi an evvel bitse de rahat etsek. Daha izleyeceğim diziler, yazacağım yazılar, çıkılacak alışverişler ve kendi yuvamı bulma çabalarım var :)

Kolay gelsin bize o zaman ^-^

14 Haziran 2016 Salı

Saç bakımı şart!!

Saçlarımı en son nişanda kestirmiş ve boyatmıştım. O kadar yıpranmış ki elini sürünce kesecek kadar. Ne oldu da bu kadar yıprandı anlamıyorum. Düzleştirici filan kullanmıyorum oysaki. Şeklini de kaybetti, süpürge otu gibi oldu :(



Kiralık ev sorunsalı

Merkeze uzak ve minibüs saatleri sorunlu bi yerde oturuyoruz. Sabahları kaçırınca minibüsü bayağı geç kalıyorum işe ya da yürüyerek gitmek zorunda kalıyorum. Ama geniş, ferah, site içinde, güvenlikli, yeni, etrafı bakımlı oluşu ve merkezde bu tip yapının bulunmayışı üç senedir taşınmamıza engel oluyordu.
Ev sahibimiz emekli olup gelmeye karar verince mecburen ev arayışına başladık. Ama ev yok. Yani var ama korkunç. Bi manzarası var deniz ayağının altında ama ev bildiğin ahır. Kokusunu mu desem yoksa korkunç banyolarını mı bilemiyorum. Fiyatları 800 TL den başlıyor inanılır gibi değil. Hadi bu denizi görüyor hiçbir manzarası olmayan, şehre çok uzak evlere ne demeli? Ya bu emlak fiyatları neye göre belirleniyor anlamıyorum. Kira belirleme komisyonu filan yok mu? Yoksa neden yok? Biri şu haksız kira artışlarına dur desin. Evin ederi neyse onu vermeye razıyım. Şehrin kapasitesi de belli yani, üç beş devlet dairesi ve bankalar olmasa çalışan yok çoğu emekli. Nasıl geçinebiliyorlar? "Acaba sorun bizde mi? " diye düşünmeden edemiyor insan.
   Birde İstanbul'da sevdiceğimle kuracağımız yuvamızın arayışı var. Maalesef henüz içimize sinen bir ev bulamadık. "Yeni bina olsun, şöyle orta katlarda, işimize yakın" bu istanbul şartlarında hemen bulunacak bi ev değilmiş onu anladım ama hala arayış içindeyim. 
    Şu mübarek ayda karşımıza iki güzel evin çıkmasını ve sorunsuz bi şekilde taşınabilmeyi diliyorum.

7 Haziran 2016 Salı

Hayırlı Ramazanlar...



Açlığın verdiği halsizlik olsa da içimizi huzurla dolduran, sofralarımızın bereketini artıran Ramazan-ı Şerif hoşgelmiş… 
Ramazandan evvel anneme yemekleri yapacağıma söz vermiştim. Hem anneme yardımcı olmak adına hem de yemek yapmayı öğrenebilmek adına vermiştim sözümü. Ama uyku bölünmesi, halsizlik, çalışma, iş çıkışı alışveriş derken feci yoruldum ve söz verdiğime pişman oldum J
Allah’tan annem ilk gün yemeğini riske atmak istemediğinden kendisi yaptı bana da salata kaldı. Yaklaşık bi saatte hazırladım bi tabak salatayı. Az yapmışım, yeşil soğan değil kuru soğan kullanacakmışım, domatesi büyük ve farklı boyutlarda doğramışım, içindekiler birbiriyle uyumlu olmamış, elimin lezzeti yok imiş, bla bla.. Eleştiri yağmuruna tutuldum resmen. Bilmiyorum derken acaba şaka yaptığımı mı düşünüyorlardı :) Herkes oruçluyken daha kolay alışacağımı düşünüyordum yemek yapmaya “nede olsa açlar ne versem yerler” diye düşündüm :D ama bizim gurmeciklerden kaçamadım :)
Yerken ne güzel iki dakikada yiyip geçiyorsun ama yapması, ne yapacağına karar vermesi çok zor. Yaptıktan sonra beğenilmemesi de apayrı zor J
Sevdiceğim ne diyecek acaba benim bu mükemmel ötesi! yemek becerilerime :D İki güne kapı önünde bulur muyum kendimi ?? :D

3 Haziran 2016 Cuma

Dondurma kaçamağımız..

Magnum Double Fıstık Ezmesi reklamını gördüğümüzden beri bunun içinde bozalım diyeti diyorduk. Kaçamakların efendisi ben ve iradeli ablam iş çıkışı buluşup, aldık. Fıstık ezmesine bayılırım, Magnumun muhteşem çikolatasıyla birlikte efsane bi tatla karşılaşacağımızı sanıyorduk ki, yanılmışız. Tek kelimeyle korkunçtu. Tuza karşı ekstra bi hassasiyetim olduğundan tuzlu geldi. Fıstık ezmesi diye koydukları o sarımsı şeyde tereyağı yiyormuşum gibi hissettirdi. Bu dondurmayı kim yaptı, kim tattı, kim onay verdi?? bilemeyeceğim ama ben Magnum lezzetine hiç yakıştıramadım. Beğenmedik ama atmaya da kıyamadık ve yedik hepsini :D

1 Haziran 2016 Çarşamba

Çeyiz Alışverişim -V-

Yine bir çeyiz alışverişi ile buradayım J henüz mutfakta hangi rengi kullanacağıma karar verememiştim. Kararsızlık sonucu bütün renkler bi arada oldu. Bakalım sonuç nasıl olacak J

T Desing indirim yapmaya karar verdiği bi gün benimde tam olarak ordan geçtiğim bi ana denk gelip kapıya da ekmek kutusu koymalarıyla pembe renklerine kavuşmuş oldu müstakbel mutfağım :)

ne kadar az yer kaplayan bişey o kadar iyidir küçük istanbul mutfaklarına :) 

30 Mayıs 2016 Pazartesi

olumsuzluklar olmadan olmuyor mu bu düğün işleri ?

Çok duygusal ve detaycı bir insanım. Biri bi şeye bir kırılıyorsa, ben bin kırılıyorum. Yapım bu elimde olan bişey değil. Biraz da beklentiliyim. Karşılanmayınca alışır insan değil mi beklemeyi bırakır ama bırakamıyorum bugün olmadı yarın olur belki diye yeniden bi bekleyişe geçiyorum. Ve çok daha kırılmama sebep oluyor.
İstanbul ziyareti yaptık anneciğimle. Ama hiç hoş dönmedik oradan. Dedim ya hassas bi yapım var diye çok kırıldım. Farklı kültürler eğer karşılıklı açıklık ve anlayış olmaz ise sorunlar doğurabiliyormuş. Sonucunda da nikâhımız iptal oldu. Zaten en baştan hata yapmışız bu kadar erkene neden aldık tarihi hiç bilmiyorum.  Yeni bi sorun çıkmaz ise 22.07.2016 tarihinde olacak nikâhımız.
 Sevdiceğime de sitemliyim. Ne olur sanki şu sıralar strestliyim, hassasım, sinirliyim, nikahımız iptal olmuş diye beni mutlu edecek bi jest yapsa. Bi çiçek yollasa, evimiz için küçük bişey alıp gelse, dolu dolu bi mektup yazsa, küçük bi çikolata, sevimli bi not ya da herhangi bir düşünülmüş benim için bana özel bi sürpriz yapsa... Ama yok hep sıkıntı hep strest çok daraldım bu evlenme kafasından.
Evliliğin daha özel daha güzel olacağını hissettirme zamanı değil midir nişanlılık evresi? Sadece ben mi öyle hissediyorum yoksa? Eğer sadece bensem neden evleniyoruz o zaman? Biz birlikte çıkmadık mı bu yola? Erkeksen daha fazla taşın altına koyacaksın elini. “Bilmiyorum’un” ardına saklanma zamanı mı şimdi? Bilmelisin. Herşey bi tık ötemizde.
   Hakkımızda hayırlısını ve sevdiceğimin birazcık düşünceli olmasını dileyerek bitiriyorum…  

Çeyiz Alışverişim -IV-

     Alışverişten daha iyi gelen bişey yok bu aralar bana :) Açık veriyor olsa da bütçem güzel şeyler gördükçe alıyorum ^-^
     Bernardo'nun indirimlerinden faydalanarak günlük çatal- bıçak takımını, bıçak setini ve baton kek fanusunu aldık. Bıçak seçimi ablama ait ^-^.
indirimli olarak 250 TL ye aldık kendilerini efendim :)

23 Mayıs 2016 Pazartesi

biri senin için mi dedi O.o

Sizin için çıkılacak bi tatil düşünün; yola çıkmadan anneniz kalp spazmı geçiriyor ama sırf sizin için planı bozmayıp tüm ısrarlara rağmen dinlenmiyor ve sizinle o yolculuğa çıkıyor.
Bu yolculuğun iki adımı var biri rahatlık biri işkence. Yola çıktıktan sonra anlıyorsun ki işkenceye adım atıyorsun ve bunu değiştirecek bir şey yok. O işkenceyi olabildiğince tek başına yaşamaya çalışıyorsun ama gücünde bi sınırı var. Bu işkenceyi sana reva görenin sorumluluk üstlenmediği gibi türlü rezil durumlara maruz bırakıyor. Ama bu yola senin çıkıldı, minnet duy!
Yolculuk bitti, işkence bitti, güç bitti ama sonuçta bi tatil var geçmişi unut yola devam et diye telkin ediyorsun kendini ta ki yeni bi sorun baş gösterene kadar. Bu sorun en derini. Yola çıktığın insan susmuyor. Geçmişten mutsuz hikâyeler hatırlıyor, hatırladığını sanıyor ve “yeterrrrr!!!” diye patlama noktasına gelene kadar yılmadan, usanmadan, senin rahatsız olduğunu bile bile devam ediyor anlatmaya. Olan annenize oluyor zaten yeni anjiyo olmuş, stent takılacak bi de bu durumlara maruz kalıyor ama size kalan bu yola benim için çıkıldı, minnet duy!
Tatil beklenilenden erken bitirilmek zorunda kalınıyor bunu fırsat bilip kaçmak eve dönüp kalan üç günü kafa dinleyerek geçirmek istiyorsunuz yine “sizin için” bi başka yere ama sorunlu insanlardan uzaklaşılarak gidiliyor. İstemiyorsunuz ama yol boyunca ikna olup yeni hayal kuruyorsunuz bari sonu iyi bitsin diyerek. Ama sizin kaderinizde bu tatili kötü başlayıp kötü bitirmek varsa el mecbur bunu yaşıyor ve bin pişman olarak eve dönüyorsunuz.

Her iyilik, her fedakârlık, her susuş her zaman bizi doğru yola götürmüyor maalesef. Bu yol öyle bi yol ki daha adım atmadan size bi yük yüklüyor. Herşey benim için minnet duymalıyım!!!

10 Mayıs 2016 Salı

Boğuluyorum...

Bir kayık, bir sandal vazgeçtim artık bi tahta parçası da olsa tutunacak bir şey bulamıyorum. Boğuluyorum. Nefesim kesiliyor adeta. Çırpınmaktan bitap düştü kollarım. İleriyi görmeye çalışıp “hadi biraz daha çabala kara az ötende” diye kandırmaya çalışan gözlerimde yoruldu. Kapanıyor engel olamıyorum. Boğuluyorum.
Omzumda yüklerim var, duygu dolu yükler. Hepsi çok ağır. Taşıyamıyorum ama bırakamıyorum da. Boğuluyorum. Aşırı strest yüklemesinden eror veriyor beynim. Avaz avaz bağırmak haykırmak istiyorum boğazım düğümleniyor. Boğuluyorum.

Sanki bana inat düzelmiyor havalar. Hep yağmur, hep kara bulutlar. Etrafta mutsuz insanlar. Herşey gri. Artık güneş sevimli yüzünü göstersin istiyorum. Bu melankoli bitsin. Boğuluyorum... 

5 Mayıs 2016 Perşembe

Çeyiz Alışverişim -III-

        Çeyiz hazırlığım devam ediyor. Küçük ev aletlerini aldık elektrik süpürgesi hariç. Çünkü ne alacağıma karar veremedim henüz. "Toz torbalı mı? toz torbasız mı? Arçelik mi? Philips mi? "derken süpürgesiz evleneceğim :) Bide tost makinesi var onu da daha almadık.
         İnternetten sipariş ettik fiyatları bayağı uyguna geldi.
 
ütü ve dik süpürge seçimlerim.

26 Nisan 2016 Salı

Sizin de kalbinize dokunan diziler var mı?

Neden Kore dizileri diye sorduklarında verdiğim cevaplardandır; kafa dağıtmak. Eğer üzgünsem, aklım karışıksa, bunalmışsam ya da düşüncelerimde boğuluyorsam izlerim ve rahatlarım. 
        İlk tanışmamız TRT1 de yayınlanan tarihi dizileriyle olmuştu. İlk göz ağrım Dong Yi. TRT sayesinde izlemeyen kalmamıştır diye düşünüyorum. Yeri bende çok ayrı. Sayısız kere izledim, hala da izlerim. Tam bi kötü gün dostu, yani benim için. ^-^ Siz de sever misiniz bilmiyorum ama Dong Yi ‘nin her “çona ” deyişi, gülüşü, abartılı şaşırması, kralında ona bakan sevgi dolu gözleri, muziplikleri kalbime dokunuyor diyebilirim.  Mutsuz olduğunuz bi anda yada kendinizi kötü hissettiğinizde izlemenizi tavsiye ederim.



20 Nisan 2016 Çarşamba

"Ev alma komşu al" diye boşuna dememiş atalarımız!!!

Şu an o kadar sinirliyim ki!! anlatamam. Neden insanlar bu kadar bencil. Hoşgörü nereye gitti. Hak kavramından haberi bile olmayanlar öyle bi hak peşine düşmüş ki insani değerlerini unutmuşlar. Hakkı olmayan şeyleri bile kendilerine hak olarak görüyorlar. Şu sıralar insanlardan öylesine tiksinmiş durumdayım ki hiçbir kelime tam anlamıyla karşılamıyor hislerimi.  

18 Nisan 2016 Pazartesi

Araba Kazası Deneyimim...

Gün geçmiyor ki yeni bi sorun daha gelip beni bulmasın. Bir sabah uyandım ve yataktan kalkamıyorum, boynumu hareket ettiremiyorum. Tam tedavim bitti, kaslarım rahatladı derken boynum tutuldu.
Doktora gittim, MR’a gönderildim ve cumartesi saat 07:50’ye randevu verildi. Annemle beraber gittik işimiz bi 20 dk. sürdü. Annemde grip “bende bi doktora görüneyim” dedi ve acile gittik. Doktor aşırı derecede kabaydı, sanırım bir şeylere de sinir olmuştu. İçimden “bu nasıl doktor Allah eline düşürmesin” dediğim ve eline düştüğüm doğrudur.

5 Nisan 2016 Salı

Nikâh Başvurusu…

İlk olarak aile hekimine gidip kan veriyoruz. Sonra verem savaş dispanserine gidip ciğer filmi çektiriyoruz. Sonuç saatini söylüyorlar ona göre aile hekimine tekrardan gidiyoruz bi fotoğrafla. Sağlık raporunu alıp, 4 fotoğraf, kimlik fotokopisi ile belediyeye gidiyoruz. Hangi tarihi istediğimizi soruyorlar bu kadar J  Ah! Birde nikâh cüzdan bedeli var. Her belediyenin kendi tarifesi var yaptığın yere ve güne göre değişiyor. Bizim belediye 250 TL alıyormuş, nikâh gününe kadar süresi var.
Biz başvurumuzu yaptık ve 03.06.2016 tarihine gün aldık ^-^ Tarihi belirlemeden gitmiştik, sanki nikâh memurunun yüzümüze bakıp siz şu tarihte evlenin demesini bekler gibiydik. :D Bayağı bocaladıktan sonra baktık adamın söyleyeceği yok -e bari haziranın üçü olsun dedik. J
      Yalnız anlamadığım bişey var herhangi imza atmadık, o kişiler biz miyiz bakılmadı. Ama nedense başvuru yapmaya birlikte gitme zorunluluğu var. Sanırım ikimizinde eşit miktarda sorumlu olacağı yola adım attığımızı hissettirmek istiyorlar J En güzeli zaten birlikte yapmak buna bi itirazım yok tabi J

4 Nisan 2016 Pazartesi

Çeyiz Alışverişim -II-

          Ah!! Ne derin mevzu bu. Her şeye karar vermek; rengine, tipine, fiyatına çok zormuş, seçenek çok..
         Yemek takımını ve tencere setini ablam memleketten almış bana seçmek kalmış. Onu en son kına için gittiğimde seçip direkt eve gönderteceğim. İki nevresim takımı ve üç tanede english home’dan pike almış. Canım ablam benim çok büyük dertten kurtarmış bizi J  Yemek takımı Kütahya porselen tencere seti Hisardan..

25 Mart 2016 Cuma

Dünden Bugüne...

Atandığım günden beri arşivdeyim resmen. İlk zamanlar amacın bana arşiv tozu yutturup bi nevi ezmek olmasını bilmemden ötürü çok kızgındım. Dosya hakkında fikrim yok ama hepsini incelemek zorundayım. Tozlu, böcekli, kokmuş çirkin dosyalar. İlk olarak içeriğini bilmediğimden dış kaplarını değiştirerek başladım işe. O kadar yoruluyordum ki o dönem anlatamam. Sadece beden yorgunluğu değil aynı zamanda ruhsal anlamda da yoruluyordum. Psikolojik olarak baskı altında hissediyordum. Çünkü işi verenimle aynı odada çalışıyoruz ve alaylı bi tebessümle sürekli gözleri benim üstümdeydi. Eve gidince tek yaptığım yemek yiyip yatmak oluyordu.

22 Mart 2016 Salı

Çeyiz Alışverişim -I-


        Çeyiz alışverişine ilk olarak yatak odası, iki uyku seti ve halıyla başladım.

Evlilik Hazırlıkları

Evlilik hazırlıklarımız yavaş yavaş başladı. İlk olarak düğün tarihini ve mekanını kararlaştırdık. 20.08.2016 tarihine anlaşıp kapora verdik. Düğün salonu “ ah evet bu” diyeceğim bi yer olmasa da diğer seçeneklerimin en iyisiydi. Sevdiceğimin dediğine göre mekanın güzel olması önemli değilmiş efendim ben güzelliğimle orayı zaten güzel yaparmışım J Ahh!! bi güzel söze tav oluyorum hemen. J

14 Mart 2016 Pazartesi

Teşekkür Postu..

Evet efendim bi önceki yazımda fizik doktorlarından yakındıysam da bi doktoru ayırt ediyorum. Yalova Devlet Hastanesi doktorlarından Canan Hanım. İlk defa bi muayene sırasında sırtımı ve boynumu görmek isteyen ve beni tam anlamıyla dinleyen ve ağrı noktalarımı eliyle koymuş gibi bulan bi doktorla karşılaştım. İki hafta hastanede yattım. Ağrılarıma etki etmese de ruhsal açıdan iyi geldiğini ve dinlendiğimi söyleyebilirim.
Etki etmeyeceğini ama rahatlatacağını söylemişti zaten. Biraz olsun gevşeyen kaslarıma şimdi akupunktur tedavisi başladı. Kendimi Kore kraliyet dizilerinde gibi hissediyorum. J  Her defasında yüzümde aptal bi sırıtışla gören canan hanımı korkutsam da mutlu oluyorum napayım. Birazcık iyi geldiğini söylemeliyim tabi daha iki kez yaptı tedaviyi ama umutluyum.
         Canan Hanıma teşekkürlerimi sunuyorum ve umarım bu azmini, iyi niyetini, ilgisini, işini iyi yapma çabasını hiç kaybetmez diyorum ve onunda tıp bayramını kutluyorum.

Şimdi bu fizik profesörlerinin, doktorlarının tıp bayramı kutlu olsun mu olmasın mı?

O kadar çok boyun, omuz, kulunç ağrım var ki anlatamam. Gerçekten de anlatamıyorum. Şöyle ki doktora giderim yaşım itibariyle ağrımın dediğim boyutlarda olamayacağını söyleyip yüzüme bile bakmadan krem verip gönderiyorlar.

27 Ocak 2016 Çarşamba

Yine Yeniden Diyet..

Nişandan 1 hafta önce dukan diyetine kesin ve kararlı olarak başlamıştım. Her şeyi kafaya çok takan biri olduğumdan ve aşırı stresten hiç kilo veremedim. Ya da annem bunlara bağladı. J
84,6 ile başladığım yolda şu an 77,8 olarak devam ediyorum. En büyük destekçim annem. Yağsız bir menemen nasıl bu kadar lezzetli olabilir ya da o yulaftan lezzetli ve güzel ekmek nasıl yapılır o işi en iyi annem bilir. J 

Şu aralar duraklama dönemindeyim ama. Aşırı stresli oluşuma bağlıyorum ben bide hiç hareket etmeyişime. Malum kış şartları insanı battaniyeyle tembellik yapmaya zorluyor. Ama kararlıyım madem diyet yapıyorum hareket şart. Soğukta olsa sabahları işe yürüyerek gitmeye karar verdim. Spora biraz daha kilo verdikten sonra yazılacağım sıkılaşmak için.
Birde goji berry meselesi var tabi. Önce hiç etkisine inanmamıştım. Evde benden başka herkes yiyordu. Bi tartıldık ben diyete rağmen yerimde sayarken kardeşim 4 kilo vermiş. Yarın onu da düzenli olarak yemeye başlayacağım.
Kilo vermenin gücü adına J