Büyük
hevesle açtığım bloguma henüz doğru düzgün bi yazı yazamadım. Kapalı bi
kutudayım iğne deliklerinden nefes almaya çalışıyorum sanki. Beynim felç
geçirmiş durumda. Binlerce düşüncenin aynı anda nüfuz ettiği ama hiç birinin
akıl süzgecinden geçipte bi işe yaramadığı düşünceler... İçim patlamaya hazır
volkan gibi fokur fokur fokurduyor ama dışa yansıyan sadece hissizlik. Bitik
durumda hissediyorum. Çocuksuluğum yerini ileri yaşlılığa bıraktı. Düşünmem
gereken, karar vermem gereken çok şey var ama
ne düşünebiliyorum ne karar verebiliyorum.
içimi dökeceğim bıkmadan usanmadan
yargılamadan dinleyecek eşim dostum arkadaşım yok. Hani film klişeleri vardır
ya, kız daralır bunalır bi arkadaşı alır götürür bi yamaca bağırırlar sonra
ağlar ardından gülerler belki diyorum bende çıksam gitsem bağırsam ağlasam
rahatlarim sonra ıssız bi yerde bağırdığımı gören biri ne yapar diye
düşünüyorum anında vazgeçiyorum. Ya daha dün ablamı bekliyorum yarım saatte bir
gelen minibüsümüze binip eve gideceğiz.
Maalesef durağımız yok bi köşede bekliyorsun öylece. Nereye gideceğimi
bi an bilemedim, karşıya mı geçsem burda mı dikilsem derken yaşlı bi amcanın
ağına takıldığımı farkettim. Karşıya geçtim durağı gören bi banka ortalayarak
oturdum, amcada karşı çaprazıma oturdu. Allahım ya rabbim ya herşey mi beni bulur
acaba suratımda ne gibi bi ifade var da böylesi insanlar çıkıyor karşıma diye
içimden saydırırken hiç bişey yokmuş gibi oturmaya ve o yöne bakmamaya
çalıştım. Gel gör ki amca niyetli konuşacak illa baktığım yöne gelip
"vapur mu bekliyorsun" diye sordu. Ne vapuru karadan vapur geçiyorda
benim mi haberim yok -yaşlılara karşı saygısız davranmak istemiyorum ama bu
amca bana hissettirdiği tedirginliğin karşısında çok şey hakediyordu, saygı
dışında- yok dedim amca birini bekliyorum tamam dedi gitti derken geri dönüp
geldi benimde kızım var -ee napıyım, ya sabır- allah bağışlasın dedim diğer
tarafa döndüm o tarafa geçip bişey ister misin sana alayım - ya yürü git
başımda ağzında tek dişin bile yok yaşından başından utan ne diye rahatsız
ediyorsun... - yok amca sağol size iyi günler deyip kalktım baktım gelecek
peşimden "ah babamda geliyor " deyip büyük bi çabayla saygısızlık
etmeden rencide etmeden hızla yürüyüp gittim arkama bile bakmadım. Şehrin
göbeğinde kalabalıkta bunu yaşıyorsam kim bilir ıssızda ne yaşarım.
Bu satırları yazarken ruh ve sinir hastalıkları bölümünden randevu aldım. inşallah oda beni gelin adayı olarak beğenen bir başka amcanın nasıl biri olduğumu anlaması için yolladığı psikolog kadın çıkmaz. Etrafımda normal insan yok yada ben normal değilim umudumsun doktor der ve bitiririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder