Merkeze uzak ve minibüs saatleri sorunlu
bi yerde oturuyoruz. Sabahları kaçırınca minibüsü bayağı geç kalıyorum işe ya da
yürüyerek gitmek zorunda kalıyorum. Ama geniş, ferah, site içinde, güvenlikli,
yeni, etrafı bakımlı oluşu ve merkezde bu tip yapının bulunmayışı üç senedir
taşınmamıza engel oluyordu.
Ev sahibimiz emekli olup gelmeye karar
verince mecburen ev arayışına başladık. Ama ev yok. Yani var ama korkunç. Bi
manzarası var deniz ayağının altında ama ev bildiğin ahır. Kokusunu mu desem
yoksa korkunç banyolarını mı bilemiyorum. Fiyatları 800 TL den başlıyor
inanılır gibi değil. Hadi bu denizi görüyor hiçbir manzarası olmayan, şehre çok uzak evlere ne demeli? Ya bu emlak fiyatları neye göre belirleniyor anlamıyorum. Kira belirleme komisyonu filan
yok mu? Yoksa neden yok? Biri şu haksız kira artışlarına dur desin. Evin ederi
neyse onu vermeye razıyım. Şehrin kapasitesi de belli yani, üç beş devlet dairesi ve bankalar olmasa çalışan yok çoğu emekli. Nasıl geçinebiliyorlar? "Acaba sorun bizde mi? " diye düşünmeden edemiyor insan.
Birde İstanbul'da sevdiceğimle kuracağımız yuvamızın arayışı var. Maalesef henüz içimize sinen bir ev bulamadık. "Yeni bina olsun, şöyle orta katlarda, işimize yakın" bu istanbul şartlarında hemen bulunacak bi ev değilmiş onu anladım ama hala arayış içindeyim.
Şu mübarek ayda karşımıza iki güzel evin çıkmasını ve sorunsuz bi şekilde taşınabilmeyi diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder